Mimarlık, ses tasarımı, mühendislik, kimya ve malzeme bilimi ile heykel sanatını birleştiren multidisipliner bir yapı olan Açık Yapıt, günümüz tasarım dünyasında tanımlanmaktan öteye geçerek birden çok disiplini bir araya getirir. Bu eser, tek bir disipline uymayarak kendi benzersiz alanını da oluşturur. Bir geçit gibi davranan bu yapı, dünya ve insanlık bilincine hitap eder.
Bağımsız 24 çelik çerçeve yapısından oluşan ve kendi temelini oluşturan örümcek benzeri bir platform üzerine monte edilen Açık Yapıt, bu platforma bağlı çerçevelerden sarkan 3879 tüpten meydana gelir. Tüplerin bağlantı ve askı detayları, hem serbest salınımı sağlar hem de eklentilerde görüldüğü gibi güvenliği garanti eder. Aydınlatma elemanları bu platformdaki soketlere yerleştirilir. Yapı tamamen taşınabilir olup, modüler bir sistem gibi defalarca sökülüp yeniden monte edilebilir.
Açık Yapıt, ziyaretçinin katılımıyla katı bir anıttan daha esnek ve etkileşimli bir deneyime dönüşen, dinamik ve sesli yüzeylerden oluşan ironik bir anıttır. Hareketli tüplerden oluşan akustik yüzeyler, insan hareketi ve rüzgarla sürekli rastgele şekil değiştirerek anıtı dinamik bir yapıya dönüştürür. Ziyaretçi, sallanan ve ses üreten bir anıtı şekillendirirken kendini bulur.
Açık Yapıt, 2023'ün ilk aylarında üretilmiş ve Haziran 2023'te Londra Bienali sırasında tarihi Somerset House'un avlusunda sergilenmiştir. Bu sergide 47 ülke ve 22 üniversite arasından seçilen Açık Yapıt, ‘Halk Ödülü’nü kazanmıştır. Ardından Eylül 2023'te Londra Tasarım Festivali'nde yer almış ve Londra silüetinin içinde, Thames Nehri üzerinde ‘askıda bir anıt’ olarak sergilenmiştir. Hemen ardından Kasım 2023'te İstanbul Taksim Meydanı'nda sergilenmiştir.
Dünya tarihi boyunca, insanlık için önemli tarihi dönüm noktalarını temsil eden önemli mimari ve sembolik figürler üzerine araştırmalar yapılmıştır. Kapılar, sınırlar, anıtlar ve antik şehirler gibi antik desenler incelenmiştir. Tüm bunlar, kolektif insan bilincindeki temel çizgiler ve figürlerle bizi karşılaştırdı. Bu, 'teatral anıt' tasarlarken bilgi ve araştırma sürecimizin en önemli parçası haline geldi.
Teknik açıdan bakıldığında, yerle bağlantısı olmayan ve her yeni zeminde 'yer' ile ilişkimizi yeniden tasarlamamız gereken bir yapı olması, bizim için kritik bir faktördü. Günümüz dünyasında evrensel ve insanlığa hitap eden bir eser yaratmak kolay değildi. Herkes için ve bilgi olarak tasarım üretmek, çağımızın zorlayıcı bir yönüdür. Herkes bugün için bir anlatı beklerken, biz ötesine geçen bir eser yaratmayı hedefledik.
Açık Yapıt, performans odaklı bir mekansal alandır. Bilinç ve eşiklerin metaforları etrafında şekillenir. Enstrüman gibi işlev gören yüzeyler tarafından oluşturulan soyut kapılar ve plan, ziyaretçinin dokunuşuyla bir değişim deneyimine dönüşür. Bilinçli olarak anıtsallığı vurgular ancak ziyaretçiler mekanla etkileşime geçtikçe, bu dokunulmazlık ses kalitesine ve esnekliğe yer açar. Bu teatral alan hiçbir yere bağlı değildir ve köklerini yanında taşır, sistem mobil bir yapıdadır. Bu yapı aynı zamanda insanın hemen önünde beliren yeni dünyaya nazik bir soru işaretidir.
Proje Tasarımcıları: Melek Zeynep Bulut
Görsel Kredileri: Image #1: Photographer Taran Wilkhu, OpenWork, 2023.
Image #2: Photographer melekzeynepstudio, OpenWork, 2023.
Image #3: Photographer melekzeynepstudio, OpenWork, 2023.
Image #4: Photographer Murat Germen, OpenWork, 2023.
Image #5: Photographer Taran Wilkhu, OpenWork, 2023.
Proje Ekibi Üyeleri: Melek Zeynep Bulut
Proje Adı: Open Work
Proje Müşterisi: Melekzeynepstudio